İtirazın iptali davası, İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılan davadır

İtirazın iptali davası, Türk hukuk sisteminde önemli bir yere sahip olan ve icra takibi sürecinde sıkça karşılaşılan bir dava türüdür. Bu makale, itirazın iptali davasının detaylarını, sürecini ve hukuki çerçevesini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.

İtirazın İptali Davası

İtirazın iptali davası, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılan davadır. Borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davası dışında, İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesinde sayılan belgelerin bulunması koşuluyla itirazın kaldırılması da talep edilebilir, ancak konumuz itirazın iptali olduğundan itirazın kaldırılmasına bu yazımızda değinmeyeceğiz.

İtirazın iptali davası, takibin alacaklısı tarafından, icra takibine itiraz eden borçluya karşı açılır ve davanın konusunu itiraza uğrayan miktar oluşturur. Borcun tamamına veya bir kısmına itiraz edilmesi dışında, imzaya itiraz, borcun ferilerine itiraz, faize itiraz gibi durumlarda da itirazın iptali davası açılabilir. Süresi geçtikten sonra icra takibine itiraz edilmesi örneğinde olduğu gibi, geçersiz bir itiraz söz konusu ise, itirazın iptali davası açılması gerekmez, çünkü bu halde hukuki yarar bulunmadığı gibi, şikayet vb. gibi yollara gidilmesi söz konusu olabilir.

İtirazın iptali davasının temel amacı şunlardır:

  1. Borçlunun haksız itirazını ortadan kaldırmak
  2. Alacağın varlığını ve miktarını kesin hükme bağlamak
  3. İcra takibinin devamını sağlamak
  4. Borçlunun kötüniyetli itirazı varsa, icra inkar tazminatına hükmedilmesini sağlamak

İtirazın İptali Davasının Şartları

İtirazın iptali davasının açılabilmesi için bazı şartların varlığı gerekmektedir:

  1. Hukuki yarar bulunmalıdır. HMK’nın 114. maddesi uyarınca, itirazın iptali davasının ilk şartı “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması”dır. Örneğin, muaccel hale gelmemiş, müeccel bir alacak için icra takibi yapıldığı ve borçlunun itiraz ettiği bir takipte, itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra takibinden sonra fakat itirazın iptali davası açılmadan evvel ödenen alacak için hukuki yarar bulunmadığından itirazın iptali davası açılamaz. Hukuki yarar her somut olaya özgü bir şekilde değerlendirilmeli ve gerekiyorsa bundan sonra dava açılmalıdır.
  2. Geçerli bir ilamsız icra takibi başlatılmış olmalıdır. İtirazın iptali davası, icra takibi sonrası açılan bir dava olduğundan, diğer bir ifadeyle icra takibine bağlı bir dava olduğundan geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmuyorsa açılamaz. Örneğin, borçlunun yetki itirazı sonrası, alacaklının talebi üzerine dosya yetkili icra dairesine gönderildiği bir senaryoda, ödeme emri borçluya tekrar edilmediği sürece, sadece yetkili icra dairesine gönderildiğinden bahisle itirazın iptali davası açılamaz, zira yetkili olmayan icra dairesinde (geçersiz) yapılan itiraz bir anlam ifade etmeyecektir.
  3. Borçlu, ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır. Borçlu tarafından itiraz edilmemişse ya da süresi geçtikten sonra takibe itiraz edilmişse, itirazın iptali davası açılamasına gerek bulunmadığından, ortada geçerli bir itirazın varlığı şarttır.
  4. 1 yıllık süre içerisinde dava açılmış olmalıdır. Alt kısımda detaylarına değinilen, 1 yıllık sürenin geçirilmesi halinde açılan itirazın iptali davası reddedilir.
  5. İtiraz geri alınmamış veya İcra Mahkemesi tarafından kaldırılmamış olmalıdır. Her iki durumda da icra takibi devam edeceğinden, itirazın iptali davası dinlenmeyecektir.
  6. Aynı alacağa ilişkin derdest bir dava ya da kesin hüküm bulunmamalıdır. İcra takibinden önce ya da sonra, icra takibinden bağımsız olarak aynı alacağa ilişkin hali hazırda görülen, derdest bir davanın bulunması veya aynı alacağa ilişkin itirazın iptali davasından evvel açılmış bir davada verilen kesinleşmiş hüküm var ise itirazın iptali davası açılamayacak, açılan dava dava şartı yokluğundan reddedilecektir.
  7. Dava konusu alacak arabuluculuğa tabi ise, dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmalıdır. Arabuluculuk başlığı altında detaylandırılmıştır.

İcra Takibinden Sonra Fakat İtirazın İptali Davası Açılmadan Evvel Ödenmiş Olan Alacak İçin Hukuki Yarar Bulunmadığından İtirazın İptali Davası Açılamayacağına İlişkin Yargıtay Kararı

Dosya içerisindeki belgelerden davalının icra takibinden sonra, davadan önce takip konusu borca ilişkin ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ödenen miktarlar tespit edilerek bu miktar yönünden davacının dava açma konusunda hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek bu miktara ilişkin itirazın iptali talebinin reddi gerekmekte olup… – Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 21.03.2016 Tarih, E. 2015/16144 ve K. 2016/4911 sayılı Kararı

Yetkili İcra Dairesinde Ödeme Emri Tekrar Tebliğ Edilmeden İtirazın İptali Davası Açılamayacağına İlişkin Yargıtay Kararı

İlk derece Mahkemesince, davalı-borçluya yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINAYargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 29.05.2019 Tarih, E. 2019/1483 ve K. 2019/6846 sayılı Kararı

İtirazın İptali Davası Açılamayacak Haller

Bazı durumlarda itirazın iptali davası açılması mümkün değildir. Bu durumlara örnek vermek gerekirse:

  1. Borçlunun yalnızca derdestlik itirazında bulunduğu durumlarda itirazın iptali davası açılamaz.
  2. Borçlunun yalnızca yetki itirazında bulunduğu durumlarda itirazın iptali davası açılamaz.
  3. Takip haciz yolundan iflas yoluna çevrilmişse itirazın iptali davası açılamaz.
  4. İtirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık sürenin geçmesi halinde itirazın iptali davası açılamaz.
  5. Türk Borçlar Kanunu’nun 604. maddesinde düzenlenen “Kumar ve bahisten doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz” hükmü uyarınca kumar ve bahis alacaklarında itirazın iptali davası açılamaz.

İtirazın İptali Davası Süresi

İtirazın iptali davası açma süresi, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, itirazın iptali davası itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde açılır.

İtirazın İptali Davası – İİK Madde 67

Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

İtirazın iptali davası açılması için öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, 1 yıl içinde itirazın iptali davası açılmaması halinde dava açma hakkı sona erer.

Yargıtay Kararı: Bir Yıllık Süre Geçtikten Sonra Açılan İtirazın İptali Davasının Reddedilmesi Gerekir

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; davanın bir yıllık süre geçtikten sonra 12.4.2000 tarihinde açıldığı İİK’nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu için re’sen gözetilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINAYargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2012 Tarih, E. 2011/7316 ve K. 2012/754 sayılı Kararı

1 yıllık süre itirazın alacaklıya tebliğinden başlar ve şayet borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmemişse, itirazın iptali davası için öngörülen 1 yıllık dava açma süresi başlamaz. Haricen öğrenme ile süre başlamaz.

İtirazın Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi Halinde 1 Yıllık Dava Açma Süresinin Başlamayacağına İlişkin Yargıtay Kararı

İtirazın iptali davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 11.05.2010 Tarih, E. 2009/9333 ve K. 2010/5878 sayılı Kararı

İtirazın İptali Davası Hangi Mahkemede Açılır? Nerede Açılır?


İtirazın İptali Davası Görevli Mahkeme

İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olduğundan, itirazın iptali davasında görevli mahkeme, alacağın miktarına ve niteliğine göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenir. Buna göre:

  1. Genel Görevli Mahkeme – Asliye Hukuk Mahkemesi: “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça” itirazın iptali davasında Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
  2. Sulh Hukuk Mahkemesi: Eğer itirazın iptali davası HMK’nın 4’ncü maddesinde yazılı uyuşmazlıklar sebebiyle, örneğin kira alacağı sebebiyle açılıyorsa, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
  3. Ticaret Mahkemesi: Ticari nitelikteki alacaklar için açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
  4. İş Mahkemesi: İş ilişkisinden kaynaklanan alacaklar için açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme İş Mahkemesidir.
  5. Tüketici Mahkemesi: Tüketici işlemlerinden doğan alacaklar için açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.
  6. Aile Mahkemesi: Aile-boşanma hukukundan kaynaklanan alacaklar için açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.
  7. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi: Marka, patent gibi fikri haklardan, diğer bir ifadeyle Sınai Mülkiyet Kanunu, Fikri ve Sınai Haklar Kanunu’ndan kaynaklanan alacaklar için açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesidir.

Görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar:

  • HMK uyarınca görevli mahkemenin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Aksi halde, görevsizlik kararı verilir ve aleyhe karşı vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilebilir.
  • Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, karşı tarafın ileri sürmesine gerek kalmaksızın, mahkemece re’sen incelenir.

İtirazın İptali Davası Yetkili Mahkeme

İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme, İcra ve İflas Kanunu’nda özel olarak düzenlenmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki kuralları çerçevesinde belirlenir. İcra ve İflas Kanunu uyarınca açılan menfi tespit, şikayet, itirazın kaldırılması taleplerinin aksine, itirazın iptali davasında “icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu” kuralı uygulanmaz. Buna göre, HMK m.6 ve devamında hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenmelidir:

  1. Genel Yetki Kuralı: Davalının (borçlunun) ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
  2. Sözleşmede Yetki Şartı: Taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartı varsa, bu şarta uygun mahkeme de yetkili olabilir.
  3. Özel Yetki Kuralları: Bazı durumlarda ve özel kanunlarda belirtilen istisnai durumlarda, belirtilen yetki kurallarına göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir. Örneğin, tüketici işlemlerinde tüketicinin ikametgahı mahkemesi, haksız fiillerde seçimlik yetki kuralı gibi.
  4. Yetki Sözleşmesi: Yetki sözleşmesinin varlığı halinde, sözleşmede belirtilen yer mahkemesi yetkilidir.

İtirazın İptali Davasında Yetkili Mahkeme’nin Genel Hükümlere (HMK’a) Göre Belirleneceğine İlişkin Yargıtay Kararı

İtirazın iptali davaları için özel yetkili mahkeme öngörülmemiştir. Genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenmelidir. Bu durumda uyuşmazlığın davalının ikametgahının bulunduğu Karataş Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2011 Tarih, E. 2011/5095 ve K.2011/6639 sayılı Kararı

Yetki İtirazı: Borçlu, itirazın iptali davasının yetkisiz mahkemede açılması durumunda yetki itirazında bulunabilir. Yetki itirazı, ilk itiraz niteliğindedir ve cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir; aksi halde, yetkisiz mahkeme yetkili hale gelir. Yine, borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olsun ya da olmasın, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir.

İcra Dairesinin Yetkisine İtiraz Etmeyen Borçlunun, İtirazın İptali Davasında Mahkemenin Yetkisine İtiraz Edebileceğine İlişkin Yargıtay Kararı

Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak … İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır.Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2016 Tarih, E. 2016/9480 ve K. 2016/10230 sayılı Kararı

  • Borçlunun icra takibine yapmış olduğu itiraz yalnızca icra dairesinin yetkisine itirazdan ibaret ise itirazın iptali davası açılamaz.

İtirazın İptali Davası Arabuluculuk

Her ne kadar itirazın iptali davası takip hukukuna özgü bir dava ise de, konusunu arabuluculuğa tabi nitelikteki alacakların oluşturduğu durumlarda itirazın iptali davası arabuluculuğa tabidir. Bu nedenle, ticari uyuşmazlıklara, tüketici uyuşmazlıklarına, iş uyuşmazlıklarına, kira uyuşmazlıklarına, ortaklığın giderilmesine, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına, komşu haklarından kaynaklı uyuşmazlıklara, kat mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklara ilişkin açılacak itirazın iptali davası öncesinde arabulucuya başvurmak zorunludur; aksi halde, dava şartı yokluğundan açılan davanın reddine karar verilir.

  • “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin” uyuşmazlıklar 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/B-1.a hükmünde zorunlu arabuluculuğun istisnası olarak düzenlendiğinden, kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesi talepli takibe itiraz üzerine itirazın kaldırılması talebinde bulunulması öncesi arabuluculuya başvurulması zorunlu değildir.

Arabuluculuğa Tabi Bir Alacakta, Arabulucuya Başvurulmadan İtirazın İptali Davası Açılamayacağına İlişkin Örnek Yargıtay Kararı

Ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğuna ve arabulucuya başvurulmuş olmasının HMK’NIN 114/2 ve TTK’NIN 5/A maddeleri gereği dava şartı olduğuna, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine… – Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2020 Tarih, E. 2020/1943 ve K. 2020/4052 sayılı Kararı

Sıkça Sorulan Sorular

İtirazın İptali Sulh Hukuk Mu İcra Hukuk Mu?

İtirazın iptali genel hükümlere göre açılan bir dava olduğundan, kira uyuşmazlıklarına ilişkin davada görevli mahkeme sulh hukuktur.

İtirazın İptalinde Tanık Dinlenir Mi?

Evet, itirazın iptali genel hükümlere tabi olduğundan tanık dinlenir.

İtirazın İptali Davası Reddedilirse Alacak Davası Açılabilir Mi?

İtirazın iptali davası neticesinde verilen karar kesin hüküm teşkil edeceğinden, itirazın iptaline konu alacak için itirazın iptali davası reddedildikten sonra aynı alacak için ayrıca alacak davası açılmaz. Aksi halde, açılan dava kesin hüküm nedeniyle reddedilir.

İtirazın İptali Davası Kısmi Açılabilir mi?

Borçlu tarafından kısmi itiraz yapılması halinde, itirazın iptali de kısmi açılabilir. Zira, itiraz edilmeyen alacak yönünden icra takibi kesinleştiğinden, bu kısım için için itirazın iptali açılamaz.

İtirazın İptali Davası Reddedilirse Takip Ne Olur?

İtirazın iptali davası reddedilirse ve ret kararı kesinleşirse, icra takibi re’sen iptal olur. Kesin hüküm teşkil ettiğinden, aynı alacağa ilişkin olarak yeni takip ya da dava açılmaz. Aksi halde şikayet ve davanın reddine sebebiyet verilir.

İtirazın İptalinden Sonra Takibe Nasıl Devam Edilir?

İtirazın iptalinden sonra, kesinleşen karar dosyaya sunulur ve aynı dosyadan takibe devam edilir. Takibe konu olmayan fakat ilamda yer alan kalemler için icra emri düzenlettirilir, ayrı bir ilamlı icra takibi başlatılamaz.

İtirazın İptali Davası Ne Kadar Sürer

İtirazın iptali davası genel hükümler uyarınca görülen bir dava olduğundan, genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında sürer.

Kira Alacağı İtirazın İptali Davası Görevli Mahkeme

Kira alacağına ilişkin uyuşmazlıkta açılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.

İtirazın İptali İspat Yükü Kimde?

İtirazın iptalinde ispat yükünün kimde olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” hükmü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesinde düzenlenen “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” hükmü uyarınca belirlenir ve ispat yükü genellik alacaklı (davacı) taraftadır. Örneğin alacaklı olduğundan bahisle icra takibine girişen ve bu takibinde borçlunun itirazı ile karşılaştıktan sonra itirazın iptali davası açan davacı taraf, alacaklı olduğunu ispatla yükümlüdür.

İtirazın İptali Davası Devam Ederken İcra Dosyası Düşer Mi?

İtirazın iptali davası devam ederken, icra dosyası düşmez, durur ve davanın neticesine göre iptal olur ya da devam eder.

Benzer Yayınlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir