Hizmet Tespit Davası Hakkında Her Şey

Hizmet Tespit Davası Nedir?

Hizmet tespit davası, işçi ile işveren arasındaki çalışma ilişkisinin hukuki olarak belirlenmesini sağlayan ve sigortalılık süreleri, prim eksiklikleri veya iş kazası tazminatları gibi kritik konularda başvurulan bir dava türüdür. Bu dava, özellikle işverenin SGK’ya bildirmediği veya eksik prim yatırdığı durumlarda, çalışanın gerçek hizmet süresinin resmi olarak tanınması için açılır. 6100 Sayılı HMK kapsamında düzenlenen hizmet tespit davası, iş mahkemelerinde görülür ve hem işçinin sosyal haklarını korur hem de işverenin yükümlülüklerini hukuki zemine oturtur.

Hangi Durumlarda Açılabilir?

  • Sigortasız çalıştırma: İşverenin işçiyi SGK’ya bildirmeden çalıştırması durumunda,
  • Eksik prim ödemeleri: Çalışanın prim gün sayısının veya ücret bazının düşük gösterilmesi halinde,
  • Gerçek işe başlama tarihinin tespiti: İşe giriş bildirgesinde hatalı tarih belirtilmesi nedeniyle,
  • İş kazası/meslek hastalığı süreçlerinde: Sigortalılık süresinin doğru tespiti için,
  • Emeklilik haklarının kazanılması: Prim gün sayısının tamamlanması gereken durumlarda başvurulur.

Neden Önemli?

Hizmet tespit davası, çalışanların emekliliksağlık hizmetleri ve işsizlik ödeneği gibi sosyal haklarını doğrudan etkiler. Örneğin, eksik prim nedeniyle emeklilik tarihi geciken bir işçi, bu dava ile eksik sürelerini tamamlayabilir. 

Hizmet Tespit Davalarında Zamanaşımı

Hizmet tespit davalarında zamanaşımı, davanın açılabileceği hukuki süre sınırını ifade etmekte olup, zamanaşımı 5 yıldır. Zamanaşımının başlangıcı, geriye dönük olarak hesaplanır. Örneğin 2025 yılında dava açacak bir işçi kural olarak 2020 ve devamı için hizmet tespitini isteyebilir.

Hizmet Tespit Davası Şartları

Hizmet tespit davası açmak için somut delillerle desteklenmiş bir çalışma ilişkisinin varlığı şarttır. Dava, işçinin SGK’ya bildirilmeyen veya eksik bildirilen çalışma sürelerinin mahkeme kararıyla tespiti amacını taşır.

Temel Şartlar:

  • Fiili çalışma ilişkisi: İşçi ile işveren arasında yazılı/sözlü iş sözleşmesi olması,
  • SGK bildirimi eksikliği: İşverenin çalışanı hiç bildirmemesi veya eksik prim yatırması,
  • Zamanaşımı süresi içinde olma: Zamanaşımı süresinin dolmamış olması,
  • Delillerin varlığı: Puantaj, maaş bordrosu, tanık ifadeleri veya yazışmalar gibi belgeler.

Hizmet Tespit Davasında Görevli Mahkeme ve Yetkili Mahkeme

Hizmet tespit davasında görevli mahkeme, iş uyuşmazlıklarını çözmekle yükümlü olan İş Mahkemeleri’dir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 2 uyarınca, bu davalar özel görevli mahkemeler kapsamında değerlendirilir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise görev, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yetkili mahkeme ise, genel kural olarak davalı işverenin yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer mahkemesidir (HMK Madde 6-11).

Görevli Mahkeme Nasıl Belirlenir?

  • İş Mahkemeleri, hizmet tespit davalarında özel görevli mahkeme statüsündedir.
  • İşçi ile işveren arasındaki ilişki, doğrudan iş hukuku kapsamında olduğu için İş Mahkemesi yetkilidir.
  • Örneğin, SGK’ya bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti için açılan davalarda İş Mahkemesi süreci yönetir.

Hizmet Tespit Davası Ceza Hesaplama

Hizmet tespit davası ceza hesaplama, işverenin SGK primlerini eksik yatırması veya sigortalı işçiyi bildirmemesi nedeniyle ödemek zorunda kalacağı idari para cezalarının belirlenmesi sürecidir. Bu cezalar, eksik prim tutarının üzerine %100 oranında eklenerek hesaplanır. Örneğin, 10.000 TL eksik prim için işveren 20.000 TL (10.000 TL prim + 10.000 TL ceza) öder. Cezalar, 5510 Sayılı SGK Kanunu Madde 102 ve 103’te düzenlenir.

Örnek Hesaplama (2025 – Varsayımsal):

  • Brüt asgari ücret (2025): 25.000 TL (varsayım),
  • Eksik prim süresi: 5 yıl (60 ay),
  • Aylık eksik prim tutarı: 25.000 TL x %37,5 (işveren payı) = 9.375 TL/ay,
  • Toplam eksik prim: 9.375 TL x 60 ay = 562.500 TL,
  • Cezalı toplam tutar: 562.500 TL x 2 = 1.125.000 TL.

Cezayı Etkileyen Faktörler:

  1. Eksik prim tutarı: Ne kadar yüksekse, ceza da o oranda artar.
  2. Zamanaşımı: Zamanaşımı süresini aşan süreler için ceza kesilemez.
  3. İşverenin kusur oranı: Kasten eksik bildirimde ceza artar.

Hizmet Tespit Davasında İspat

Hizmet tespit davasında ispat yükü, çalışma ilişkisini ve hizmet süresini kanıtlama sorumluluğunu ifade eder. Bu davalarda, genel kural olarak işçinin çalıştığını ve süresini ispatlaması gerekir (HMK Madde 190). Ancak, işverenin elinde bulunan belgelerin (puantaj, maaş bordrosu) saklanmaması veya taraflar arasındaki güç dengesizliği göz önüne alındığında, mahkemeler işçi lehine esnek delil kuralları uygulayabilir.

İspat Yükünün Dağılımı:

  • İşçinin yükümlülüğü: Çalışma ilişkisinin varlığını ve süresini somut delillerle (tanık, yazışma, resim/kayıt) kanıtlama,
  • İşverenin yükümlülüğü: SGK’ya doğru bildirim yaptığını belgelemek için sigorta giriş çıkış kayıtları sunma.

Kullanılabilecek Delil Türleri:

  1. Yazılı belgeler: İmzalı sözleşme, maaş bordrosu, e-posta yazışmaları,
  2. Tanık ifadeleri: İş arkadaşları veya müşterilerin beyanları,
  3. Dijital kanıtlar: Kamera kayıtları, mesai saatlerini gösteren uygulama logları,
  4. Resmi kayıtlar: Vergi dairesi veya SGK’daki işyeri bildirimleri.
  5. Banka Dekontları: Maaş ödemelerine ilişkin banka dekontları.

Emekli Olduktan Sonra Hizmet Tespit Davası

Emekli olduktan sonra, sigortasız veya eksik sigortalı çalıştığınız dönemler için hizmet tespit davası açmanız mümkündür. Bu davalar, emeklilik sonrasında çalışılan sürelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmemesi durumunda, bu hizmetlerin tespiti amacıyla açılır. Yasal mevzuatta, emekli kişilerin hizmet tespit davası açmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır.

Hizmet tespit davaları, işten ayrılma tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmalıdır. Bu süre geçtikten sonra dava açma hakkı kaybedilir. Emekli olduktan sonra çalıştığınız dönemlerde sigorta primlerinizin eksik veya hiç yatırılmadığını düşünüyorsanız, bu süreyi göz önünde bulundurarak dava açabilirsiniz.

Özetle, emeklilik sonrası çalışmalarda sigorta primlerinizin eksik yatırılır veya hiç yatırılmaz ise 5 yıllık hak düşürücü süre içinde hizmet tespit davası açarak bu sürelerin tespitini talep edebilirsiniz.

Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır

Hizmet tespit davası açmak için öncelikle işçinin, çalıştığı döneme ilişkin hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmediğini veya eksik bildirildiğini tespit etmesi gerekir. Dava, işçinin çalıştığı yerin bağlı bulunduğu iş mahkemesinde açılır. Dava dilekçesinde, çalışılan süreler, işin niteliği ve hizmetin geçtiği işyeri gibi bilgiler detaylı bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca, tanık beyanları, yazılı belgeler ve diğer delillerle iddiaların desteklenmesi önemlidir. Bu süreçte, hukuki prosedürlerin karmaşıklığı ve delillerin etkin bir şekilde sunulması gerektiğinden, deneyimli bir avukattan yardım almak, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanma ihtimalini artırır.

Kapanmış Şirkete Hizmet Tespit Davası

Kapanmış veya tasfiye edilmiş bir şirkete karşı hizmet tespit davası açmak mümkündür. Bu tür durumlarda, öncelikle şirketin ihyası (yeniden canlandırılması) talep edilmelidir. İhya işlemi, ayrı bir dava açılarak gerçekleştirilir ve hizmet tespit davası, ihya davasının sonucuna kadar bekletici mesele olarak kabul edilir.

İhya davası sonucunda şirket yeniden aktif hale getirildikten sonra, hizmet tespit davası süreci devam eder. Bu süreçte, çalışmanın ispatı için tanık beyanları, yazılı belgeler ve diğer delillerin sunulması önemlidir. Hukuki prosedürlerin karmaşıklığı nedeniyle, deneyimli bir avukattan yardım almak, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanma ihtimalini artırır.

Dolayısıyla kapanmış bir şirkete karşı hizmet tespit davası açılabilir; ancak öncelikle şirketin ihyası için ayrı bir dava açılması gerekmektedir. Bu süreçte uzman bir hukukçudan destek almak faydalı olacaktır.

Hizmet Tespit Davası Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi

Hizmet tespit davalarında, mahkeme kararı kesinleşmeden önce icra takibine konulamaz. Bu durum, kararın kesinleşmesiyle birlikte, SGK’nın ilgili hizmetleri tescil etmesi ve prim borçlarını hesaplaması için gereklidir. Dolayısıyla, hizmet tespit davası kesinleşmeden icra takibi yapılamaz.

Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer

Hizmet tespit davalarının süresi, mahkemelerin iş yoğunluğu, dosyanın karmaşıklığı ve tarafların işbirliği gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, genellikle 1 ile 3 yıl arasında sürmektedir. Yerel mahkeme tarafından verilen kararın temyiz veya istinaf gibi kanun yollarına taşınması durumunda süreç uzayabilir. Davanın sürecini hızlandırmak ve olası aksaklıkları önlemek için deneyimli bir avukattan destek almanız önerilir.

1999 Öncesi Hizmet Tespit Davası

1999 öncesi hizmet tespit davası, 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olarak çalıştığını iddia eden kişilerin, bu çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tespit edilmesi amacıyla açtıkları davalardır. Bu davalar, işçinin çalıştığı dönemde sigortasının yapılmaması veya eksik yapılması durumunda, çalışılan sürelerin SGK tarafından resmi olarak kaydedilmesini sağlar.

1999 Öncesi Hizmet Tespit Davası Şartları:

  • Çalışma Dönemi: 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmış olmak.
  • Sigorta Durumu: Çalışma döneminde sigorta bildirimlerinin yapılmamış veya eksik yapılmış olması.
  • İş İlişkisi: Çalışanın, işverenle hizmet sözleşmesi kapsamında çalışmış olması.
  • Delil Durumu: Çalışmanın varlığını ispatlayacak somut delillerin bulunması.

1999 Öncesi Çalışmanın İspat Edilmesi:

1999 öncesi çalıştığınızı ispatlamak için aşağıdaki deliller kullanılabilir:

  • Tanık Beyanları: Çalıştığınız dönemdeki iş arkadaşlarınızın veya işvereninizin tanıklığı.
  • Maaş Bordroları: Çalıştığınız döneme ait maaş bordroları veya ödeme belgeleri.
  • SGK Hizmet Dökümü: Çalışma dönemine ait SGK hizmet dökümü.
  • İşyerine Ait Belgeler: İşyerinin faaliyet belgeleri, ruhsatlar veya diğer resmi evraklar.
  • Kişisel Belgeler: Çalışma dönemine ait kimlik kartları, pasaportlar veya diğer resmi belgeler.

EYT ve Hizmet Tespit Davası:

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) kapsamında, 8 Eylül 1999 öncesi çalışmaları tespit edilen kişiler, emeklilik için gerekli prim gün sayısını tamamlayabilirler. Bu nedenle, hizmet tespit davaları, EYT kapsamında emeklilik hakkı kazanmak isteyenler için önemli bir adım olabilir. Sonuç olarak, 1999 öncesi hizmet tespit davaları, geçmişteki sigortasız veya eksik sigortalı çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi için önemli bir hukuki yoldur. Bu süreçte, deneyimli bir avukattan destek almanız, davanın başarılı sonuçlanma olasılığını artıracaktır.

Hizmet Tespiti Davası Kime Karşı Açılır?

Hizmet tespit davası, sigortasız veya eksik sigortalı çalıştırılan işçilerin, bu sürelerin tespiti için açtıkları bir dava türüdür. Bu davada, işçi (davacı), çalıştığı işverene (davalı) karşı dava açar. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise davada doğrudan davalı olarak yer almaz; ancak mahkeme tarafından resen (kendiliğinden) SGK’ya ihbarda bulunulur ve SGK, davaya feri müdahil (yan taraf) olarak katılır.

Dolayısıyla, hizmet tespit davası SGK’ya karşı açılmaz; esas olarak işverene karşı açılır ve SGK davalı konumunda değildir. SGK’nın davaya katılımı, mahkemenin ihbarı üzerine gerçekleşir ve kurum, feri müdahil sıfatıyla davada yer alır.

Özetle, hizmet tespit davası, işçinin sigortasız veya eksik sigortalı çalıştığı dönemlerin tespiti için işverene karşı açılır ve SGK davada feri müdahil olarak bulunur.

Eskiden sigortasız çalıştım ne yapmalıyım?

Eskiden sigortasız çalıştıysanız, hizmet tespit davası açarak SGK’ya bildirilmeyen çalışma sürelerinizi resmi kayıtlara işletebilir ve sosyal haklarınızı geri kazanabilirsiniz. Bu dava, “sigortasız çalıştım ne yapmalıyım?” sorusunun en etkili hukuki çözümüdür. İlk adım olarak, işverenle çalışma ilişkinizi kanıtlayacak delilleri toplamanız (maaş bordrosu, tanık ifadeleri, yazışmalar) ve bir avukatla birlikte dava sürecini başlatmanız gerekir.

Hizmet Tespit Davasında İstinaf ve Yargıtay Yolu

Hizmet tespit davalarında, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf ve Yargıtay yollarına başvurulabilir. İlk derece mahkemesinin kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf başvurusu yapılmalıdır. İstinaf mahkemesinin kararlarına karşı ise, yine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz (Yargıtay) başvurusu mümkündür. Bu süreler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilmiştir. Dolayısıyla, hizmet tespit davasında hem istinaf hem de Yargıtay yolu açıktır ve belirtilen süreler içinde başvuru yapılması gerekmektedir.

Hizmet Tespit Davasının Sonuçları

Hizmet tespit davasının sonuçları, hem işçinin sosyal haklarının güvence altına alınmasını hem de işverenin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayan somut hükümler içerir. Dava lehinize sonuçlandığında, mahkeme kararıyla SGK’ya eksik hizmet süreleriniz bildirilir, primler tamamlanır ve işveren idari para cezalarına tabi tutulur. Bu süreç, özellikle “Hizmet tespit davası sonucunda ne olur?” sorusunun cevabını arayanlar için kritik bir rehber niteliğindedir.

Temel Sonuçlar:

  1. SGK Kaydının Düzeltilmesi: Mahkeme, eksik veya hatalı bildirilen çalışma sürelerini resmi kayıtlara işler.
  2. Eksik Primlerin Tahsili: İşveren, ödenmeyen primleri faiz ve cezayla birlikte SGK’ya yatırmak zorunda kalır.
  3. İşveren Cezaları: Eksik prim tutarının %100’ü oranında idari para cezası uygulanır (5510 Sayılı Kanun Madde 102).
  4. İşçi Tazminatları: Sigortasız çalıştırılan dönemde oluşan maddi-manevi zararların tazmini talep edilebilir.
  5. Emeklilik ve Sağlık Hakları: Eksik süreler tamamlandığında, erken emeklilik veya sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı doğar.

Benzer Yayınlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir